Reklam tıklamalarım çok düşük sorununun birçok nedeni ve çözümü vardır. Bu yazıda birçok başlıkta Adsense ya da herhangi bir reklam ağı tıklamalarının düşük olma sebeplerinden ve çözümlerinden bahsedeceğim. Yazı içeriğinde sadece reklam engelleyici gibi konular bulunmayacak. Yazdığınız içeriğin hitap ettiği kitleler ve bu kitlelerin davranışlarından reklam yerleşiminize birçok konuyu ele alacağız.
Bu yazının geneli yazılım bilgisi gerektirmeyen çözümlerden oluşacaktır. Google Analytics ya da Google Search Console verileri ile Adsense ya da diğer reklam ağları sayfa görüntüleme verilerinin tutmaması çok sorun olmayacaktır. Ancak bu verilerin arasında dağlar kadar fark varsa sitenize giren birçok kişi reklam engelleyici kullanıyor demektir. Genellikle bu tür Chrome eklentileri YouTube için kullanılsa da sitenize gelen ziyaretçiler bu eklentileri kapatmadığından sizin reklamlarınızı da engelliyor. Karşılaşacağınız her türlü görüntüleme ve tıklanma sorunlarının cevabını vermeye çalıştım.
Reklam Tıklanmalarının Düşük Olma Sebepleri
Aşağıda reklam tıklanmalarınızın düşük olmasının sebeplerini maddeler halinde verdim ve bu başlıkları sorunun nedeni ve çözümü şeklinde inceledim. Daha önce duymadığınız bir sorun görürseniz o sorun üzerine yoğunlaşmanızı tavsiye ederim.
1- İçeriğin hitap ettiği kitle ve reklam tıklanmaları
2- Reklam engelleyicilerin sebep olduğu reklam tıklaması düşüklükleri
3- Reklam yerleşiminin sebep olduğu reklam tıklanmalarım çok düşük sorunu
4- İçerik kalitesinin sebep olduğu reklam tıklama sorunları
Aşağıda yukarıda bulunan başlıkların açıklamasını yazdım. Başlıklara tıklayarak ilgili sorunun ne olduğunu daha detaylı öğrenebilirsiniz. Genel olarak reklam tıklanmalarınızın düşük olmasının sebepleri bunlar diyebilirim. Ancak siz de günde onlarca ya da binlerce reklam görüyorsunuz. Bu maddelere bağlı kalmadan biraz da tecrübelerinize dayanarak eklemeler ya da çıkarmalar yapabilirsiniz. Potansiyel müşterilerden birisi de siz olduğunuzdan kendinizi sitenize giren kullanıcının yerine koymanız sizi çözüme yaklaştıracaktır. Bir gün içerisinde ne yaptığınızı ve gördüğünüz reklamlara nasıl tepki verdiğinizi düşünün. Zaten bu maddelerin çoğunun neden bu tür bir soruna neden olduğunu anlayacaksınız.
İçeriğin Hitap Ettiği Kitle ve Reklam Tıklanmaları
Reklam tıklanmalarınızı etkileyen en büyük faktör içeriğinizi kimin için yazdığınızdır. Bu başlığı bir örnekle açıklamak gerekirse iki web sitesi düşünelim. Bu web sitelerinden birisi yazılım ve seo alanı gibi internete hâkim olan kişiler için içerik yayınlıyor. Diğeri ise bu alanların dışında sağlık, eğitim, magazin, haber gibi konularda içerik yayınlıyor. Elbette bu konularda da internete hâkim olan birçok kişi var ancak genel bir kitle analizi yapıyoruz. Bu alanlar sadece bir örnektir. Tırnağı batan bir kişi internete hâkim olabilir ya da olmayabilir ancak tırnak batması konusu her iki kitleyi de kapsayacaktır.
Şimdi bu önümüzdeki iki web sitesini karşılaştıralım. Siz de reklam yayınlayan kişiler ya da kurumlar olduğunuzdan kendinizi ilk web sitesine giren kişi olarak düşünebilirsiniz. Zaten bu tıklanmalardan site sahibinin ücret aldığını biliyorsunuz. Reklamda çıkan ürün ya da herhangi bir şeyi de kendi çabalarınızla bulabilecek seviyedesiniz. Neden tıklayasınız ki? Bu tür konularda içerikler de elbette yazacaksınız ancak bu konulardaki içerikleri okuyan kişiler yazının özünü birkaç saniyede bulup istediğini alıp çıkan kişiler. Diğer web sitesine giren kişiler arasında ilk web sitesine giren kişiler de bulunsa daha çok internet ortamı, yazılım, seo gibi konularda bilgi birikimi daha az olan kişilerdir. Dolayısıyla reklama tıklandığında sizin para kazanmanız ya da gösterilen şeyin reklam olması ziyaretçinin pek de umurunda olmayacaktır.
Doğru olan bu olsa da ne yazık ki işi internet ile ilgili olan birçok kişi hayatında çok az reklama tıklıyor. Tabii ki tıklanması gerekiyor. Siz nasıl ortaya bir emek koyup içerik yayınlayıp reklam ekliyorsanız sitesine girdiğiniz kişiler de bu adımlardan geçiyor. Sizin ne kadar hakkınızsa karşıdaki kişinin de o kadar hakkıdır.
Konumuza dönecek olursak yayınladığınız içeriğin hitap ettiği kitleyi de ara sıra hesaba katmanız daha iyi olacaktır. Bu sorunların çözümünü sorunları açıkladığım başlıklardan sonra ekleyeceğim.
Elbette hedef kitleniz reklamlar konusunda daha ön yargılı olan kitle olabilir. Ancak bu tür yazı içi reklamların genel amacı marka bilinirliği olabiliyor. Dolayısıyla yayınladığınız reklam karşı tarafta mutlaka bir etki bırakıyor. Yazının başında söylediğim gibi kendinizi düşünün. Girdiğiniz sitedeki reklamlara tıklamasanız da okuduğunuz ya da incelediğiniz mutlaka olmuştur. Bir ay üst üste x web sitesindeki ürünleri reklamlarda sürekli görmeniz o firmanın kaliteli olduğunu düşündürebilir. Gayet normaldir de zaten bu kadar çok reklam veren bir firma için.
Tüm firmalar için geçerli olmasa da gördüğünüz reklamların çoğu marka bilinirliği için olabiliyor. Hit artışı için genellikle Google aramalarındaki reklamlar tercih ediliyor. Bir seo uzmanının verdiği bir reklamı her yerde görürseniz reklama tıklamasanız da o seo uzmanını araştırırsınız. Web sitesini gezersiniz ve kim olduğunu nasıl çalıştığını öğrenirsiniz. Zaten istenilen ve olması gereken de budur.
Yani her türlü kitle için reklamlar genel olarak işe yaramaktadır. Bazı durumlarda reklam tıklanmalarım çok düşük diye yakınmanıza sebep olsalar da reklam verenler açısından iyi bir durum olabiliyor. Bu sebeple bu sorunların çözümünü de elimden geldiğince anlattığım başlıklarda da söyleyeceğim gibi hedef kitlenizi iyi bir şekilde seçmeniz gerekiyor. Bilgili olduğunuz bir alanda yazdığınız kaliteli bir içerik ilk sırada olsa da reklam tıklaması alamayabiliyorsunuz.
Reklam Engelleyicilerin Sebep Olduğu Reklam Tıklaması Düşüklükleri
Herhangi bir platformda video izlerken önüne çıkan reklamlardan bıkan herhangi bir internet kullanıcısı zamanına kıyıp bu reklamların nasıl engellenebileceğini araştırabiliyor. Sizin reklamlarınıza özel olarak kullanmasa da arada siz de kaynayabiliyorsunuz. Reklamların boyutu 0px 0px yapılabiliyor ya da sayfa yüklenirken reklam kodlarının yüklenmesi engellenebiliyor. YouTube için yüklenilen bir eklenti reklam türü aynı olduğundan sizin sitenizdeki reklamları da engelleyebiliyor. Eğer Google Adsense kullanıyorsanız bu sorunla çok karşılaşıyor olabilirsiniz.
Reklam engelleyici kullanan ziyaretçileri engellemek çözüm mü bunu çözüm başlığı altında tartışacağız ancak sitenize giren birisinin hemen çıkması kesinlikle sitenize zarar verecektir. Web sitenizin yönetim panelinde sayfa görüntülemesi gibi verileri gösteren bir bölüm varsa çoğunlukla reklam gösterimi ve sayfa gösterimi arasında çok fazla fark olduğunu görebilirsiniz. Sitenize gelen ziyaretçilerin yüzde kaçı bu tür eklentiler kullanıyor analiz ederek bu eklentilerin size çok büyük zararı varsa bazı uygulamalara yönelebilirsiniz.
Reklam engelleyiciler nasıl bir reklam tıklanması düşüklüğüne yol açabilir ki? Tabii ki gösterilmeyen reklamlara da tıklanamaz. Web sitenize ya da YouTube kanalınıza gelen ziyaretçilerin yarısı bu tür eklentiler kullanıyorsa normalin çok altında kazanabilirsiniz.
Reklam Yerleşiminin Sebep Olduğu Reklam Tıklanmalarım Çok Düşük Sorunu
Reklam yerleşimi birçok yönden kullanıcıların reklama olan eğilimini değiştirecektir. İlla birisine reklam yerleşimi yaptırmanız gerekmiyor. Kendiniz de yapabilirsiniz ancak bazı noktalara dikkat etmelisiniz.
Girdiğiniz bir web sitesi her yere reklam doldurmuşsa ve reklamdan yazıya tıklayamıyorsanız bu web sitesinden genelde hemen ayrılırsınız. Ya da girdiğiniz web sitesinde reklamları çok üste koyarsanız reklam yüklenmeden kullanıcı aşağı inebiliyor.
Eğer her yere reklam doldurursanız elinizde bulunan sıralamalarınızı bile kaybedebilirsiniz. HİÇBİR YAZIM İLK SIRADA ÇIKMIYOR SORUNU yazımı da okuyarak bu durumu daha iyi anlayabilirsiniz. Web sitenize giren bir kişi reklamlara sinir olup anında çıktığında siteniz bir süre sonra sıralama kaybetmeye başlayacaktır. Bir içeriğin ilk sırada olması sadece bir duruma bağlı değildir. Birçok açıdan içeriğiniz ve web siteniz inceleniyor. Bu tür bir reklam çokluğu size çok büyük zararlar verecektir.
Zaten çok fazla reklam koyduğunuzda eğer Google Adsense kullanıyorsanız uyarılar almaya başlayabilirsiniz. Hele ki bu reklamların yerleşimi doğal bir şekilde yapılmamış içeriğin neredeyse tamamını kapatacak şekildeyse sürekli reklam kısıtlaması alabilirsiniz.
Bazen otomatik reklamları kullandığınızda bile sanki yapay bir yerleşim yapmış gibi olabiliyorsunuz. Google Adsense’in sayfanın en üstüne koyduğu reklam yukarıya sabitleniyor ve kullanıcı neredeyse içeriği okuyamıyor. Bu surum her zaman sizden kaynaklı olmasa da bu tür bir sorunun web sitenizde olup olmadığını düzenli aralıklarla incelemelisiniz.
Reklamların çok üstlere yerleştirilmesi genelde sorun olmayacaktır ancak bu yerleşimin yapılabileceği daha iyi yerler seçebilirsiniz. Bu seçimleri çözüm başlığı altında detaylıca konuşacağız ancak sayfanın en üstüne koyulmuş bir reklam gösterim bile alamayabilir bazı mobil cihazlarda. En azından başlığın altına koymayı tercih edebilirsiniz.
Sonuç olarak reklam isteğiniz onaylandığı anda sitenizi reklamlarla doldurmanın hiçbir anlamı yok. Dikkatli bir şekilde analiz ederek reklamları doğru yerlere yerleştirmelisiniz. Yerleşimi yaptıktan sonra reklam kullanıcıların ekranının ne kadarını kaplıyor, içeriği okumayı engelliyor mu ya da reklam yanlışlıkla tıklanmaya müsait mi gibi soruları kendinize sormalısınız.
İçerik Kalitesinin Sebep Olduğu Reklam Tıklama Sorunları
İçerik kaliteniz, içeriğinizin uzunluğu, içerik başlığı ve içerik ya da kullanıcının istediği ve sizin yazınızda kullanıcıya verdiğiniz şeklinde içeriklerinizi analiz ederek yazmalısınız. Reklam tıklamalarım çok düşük şeklinde yakınmalarınız kullanıcının içeriğinizi kaliteli bulmamasından da kaynaklanabilir.
Web sitenize bir konu hakkında giren bir kişinin istediğini alamaması sitenize sinirlenmesine sebep olabilir. Neden bilmediğin konuyu yazıyorsun? Neden bu kadar kötü bir içerik? Neden başlıktan farklı bir şey anlatıyorsun? İçerik neden gereksiz uzun? Gibi birçok soruyu kullanıcının sormasını engellemelisiniz. Bu başlık web sitenizin sıralamasını da etkileyecek bir başlıktır. İçeriğinizde istediğini bulamayan kullanıcı hem reklamlarınıza tıklamama eğiliminde olacaktır hem de sitenizden erken çıkacaktır.
Web Sitesini Üst Sıralara Taşımak hem de reklam geliri elde etmek için kullanıcı dostu bir web sitenizin olması gerekiyor. 300 Kelimeden fazla yazılmayacak bir içeriğe 2000 kelime yazmak çok mantıksızdır. Bu tür konulara bir örnek vermek gerekirse evinize sigorta almayı düşünüyorsunuz. Eskisi bozuldu. Elektrikçide sadece c tipi sigorta kalmış ama evinizdeki b tipi. İnternete eve c tipi sigorta takmak sorun olur mu yazdınız. Karşınıza çıkan ilke siteye tıkladınız ve çok uzun bir içerikle karşılaştınız. Çıkıp bir forum sitesine girip cevabınızı aldınız.
Bu gibi bir senaryo bize içeriğin gereksiz uzun olamaması gerektiğini anlatıyor. Elbette çok uzun içerikler de yazacaksınız. Her konuda çok kısa ya da çok uzun içerikler yazmamalısınız. O başlığın olması gerektiği kelime sayısı ne? Sorusunu kendinize sorarak içeriklerinizi yazmalısınız. İlk birkaç paragrafa çok fazla anahtar kelime doldurmak ve kelime sayısı artsın diye boş cümleler kullanmak hem sıralamada hem kazancınızda size zarar verecektir.
Web sitenizde içeriğinizi okurken sinirli olmayan aksine mutlu olan bir kişi size daha olumlu dönütler verecektir. Bunu göz önüne alarak içeriklerinizi oluşturmanız ve oluşturduğunuz içeriği bir kere de sizin okumanız en iyisi olacaktır.
Reklam Tıklanmalarının Düşük Olma Sebeplerinin Çözümleri
Reklam tıklamalarınızı ve gelirinizi düşüren bu sebeplerin çözümlerini elimden geldiğince size sundum. Aşağıdaki başlıklara tıklayarak ilgili çözüme ulaşabilirsiniz. Çözümleri web sitenize ve bilinirliğinize en uygun şekilde üretmeye çalıştım.
1- İçeriğin hitap ettiği kitle tıklama çözümleri
2- Reklam engelleyici için çözümler
3- Reklam yerleşimi nasıl yapılmalı?
4- İçerik kalitesi nasıl olmalı?
İçeriğin Hitap Ettiği Kitle Tıklama Çözümleri
İçeriğinizi kimin için yazdığınızı ve içeriğin web alanı ile ilgisinin reklam tıklanmalarınıza etkisinin büyük olacağını söylemiştim. Ancak sırf bu sektörde tıklanmalar az diye asla sektör değiştirmemelisiniz. O konularda yazacağınız kaliteli içerikler sitenizin otoritesini artıracak ve gelir sağlayacaktır. Reklam tıklanmaları bu sektörde az ben bu sektörde yazmamalıyım tarzında bir fikre asla kapılmamalısınız.
Uzmanı olduğunuz o konularda içerik üretmeye devam ederken bu konularla hiç alakası olmayan kişilerin ilgi alanı olan içerikler üretmeye başlayabilirsiniz. Örneğin yazılım sektöründe bir web siteniz varsa hep yazılım sektörü içerisinde olanlar için yazı yazmak yerine biraz da nasıl yapılır? Gibi soruları yanıtlayan içerikler üretebilirsiniz.
Örneğin javascript ile bir sayfaya yönlendirme gibi bir başlıkta yazı yazarken başka zaman da Blogger daha fazla yükle eklentisi nasıl yapılır? Şeklinde içerikler üretebilirsiniz. Hangi sektörle ilgilenirseniz ilgilenin o sektörde de mutlaka nasıl yapılır? Nasıl çözülür? Şeklinde arama hacmi olan birçok anahtar kelime olacaktır.
Web sitenizin hedef kitlesini sadece web sektörüyle ilgilenen kişiler yapmak yerine web sektörüyle hiçbir ilgisi olmayan kişilere de yönelmelisiniz. Genelde seo gibi alanlarda yazılım bilmeyen kişiler de söz sahibi olabileceğinden seo alanındaki içerikler birçok kişi tarafından yazılabilir. Ancak yazılım gibi bir sektörde bu tür içeriklerin bulunması ve üretilmesi daha kolaydır. Yazdığınız işlevsel bir kodu metinle zenginleştirerek yayınlayabilirsiniz.
İçeriklerinizi oluştururken arama hacmi, anahtar kelime rekabeti, o anahtar kelime için yazılmış içeriklerin kalitesi gibi konulara dikkat ederek doğru anahtar kelime seçimi ile reklam gelirlerinizi arttırabilirsiniz.
Reklam Engelleyici İçin Çözümler
Reklam engelleyicilere karşı içeriğinizi gizlemenizi asla tavsiye etmiyorum. İçeriğinizi gizlediğinizde ve kullanıcı sitenizdeki içeriği reklam engelleyici sebebiyle göremiyorsa anında sitenizden çıkacaktır. Tabii ki bazen kapatma tercih edilse de internet ortamında bir bilginin alınabileceği onlarca kaynak mevcut. Bu sebeple farklı bir web sitesinden okumak daha mantıklı olacaktır.
Eğer reklam engelleyici kullanan kişilere karşı içeriği göstermezseniz bir süre sonra reklam engelleyici kullanan kullanıcıları bile elde edemeyebilirsiniz. Bu sebeple bu tür bir karşılamayı asla tavsiye etmiyorum. O içerik illa sizin sitenizden okunmalıysa tabii ki böyle bir çabaya girebilirsiniz ancak genel olarak aynı bilgilerin alınabileceği çeşitli web sitelerini bulmak mümkün oluyor.
Reklam engelleyicilere karşı kullanıcılara bir not düşebilirsiniz. “Web sitemiz gelirlerini reklamlardan elde etmektedir. Lütfen içeriği okumadan önce reklam engelleyicinizi devre dışı bırakın.” Şeklinde reklam engelleyici kullanan kişilere mesaj gösterebilirsiniz. Bunların hiçbirini yapmayarak hiçbir müdahalede de bulunmayabilirsiniz. Adsense ya da reklam firmanızın size gösterdiği sayfa görüntülemesi ile normal sayfa görüntülemeleri arasında çok büyük fark varsa not gösterebilirsiniz.
Reklam Yerleşimi Nasıl Yapılmalı?
Reklamları yerleştirmek için uzman olmaya gerek yoktur. Kullanıcıyı reklama boğan bir web sitesi olmamanız genel anlamda yeterli olacaktır. Sebeplerden bahsederken çok reklam koyulmaması ve reklamların iyi yerlere yerleştirilmesi gerektiğinden bahsetmiştik.
Bu iyi yerlere bir örnek vermek gerekirse sayfanın en üstüne ya da ana başlığın hemen altına koyarsanız üstte okuyacak bir şey olmadığından reklamlar hızlı geçilecektir. Kullanıcı paragrafı okurken aşağı doğru kaydırdığında reklamı daha çok görecektir. Bir yazıyı okuyarak geldiğinde reklama da yavaş gelecektir.
Bir de büyük web sitelerinde gördüğümüz reklamlar var. Reklamları basan web sitelerinden bahsetmiyorum. Minimal şekilde yazının başına, ortasına ve sonuna reklam koyup işi bitiren büyük sitelerden bahsediyorum. Özellikle ortada bulunan reklamları çok dikkat çekici. Sayfa aşağı doğru kaydırılırken sanki yazı sabit reklam kayıyormuş hissi veren reklam yerleşimleri gerçekten kullanıcının dikkatini çeken reklam yerleşimleridir.
Sitenizde birkaç tane bu şekilde reklamın olması tıklanmalarınızı gayet arttıracaktır. Her yere reklam doldurmanız site hızınız, site kaliteniz, reklam firmasının sizi belirli bir süre engellemesi, site oturum sürenizin kısalması gibi tonlarca zarara sokabilir. Bunun içerisinde ufak tatlı hitaplar da bulunabilir.
İçerik Kalitesi Nasıl Olmalı?
İçerik kalitesi sitenizin geleceğidir. İçeriklerinizi şunu yazsam da bitse şeklinde değil şunu yazsam daha faydalı olur şeklinde yazmalısınız. İnternette birçok yerde her içeriğiniz şu kadar kelime olmalı, başlıkta şunlar geçmeli, şu seo aracını full yeşil yakmak zorundasınız gibi birçok kaynak bulabilirsiniz.
Google hepimizin kullandığı çok gelişmiş bir arama motoru. İçeriğinizi yayınladığınızda içeriğin en önemli yeri neresi ya da içeriğin özeti neresi gibi birçok analizi yapıp direk snippet üzerinden bize sunabiliyor. Yani içeriğinizi herkes tarafından bilinen ve doğruluğu kesin olmayan şekillerde yazmamalısınız.
Kelime sayısında kendinizi özgür bırakın. Şu kadar kelimeye tamamlamam lazım diye içeriği gereksiz uzun ya da kalitesiz yapmayın. 200 Kelimelik bir yazı 1000 kelimelik onlarca yazının önüne geçebilir. Web sitenize giren bir kişi scroll barı bile görüp sitenizden kaçabilir. Reklam tıklanmalarım çok düşük sorununun geneli de içerik kalitesi ile alakalı olabiliyor.
Web siteniz için oluşturduğunuz bir içeriği okuyan kişi yazınızda ihtiyacı olan bilgileri alırsa sitenizde daha mutlu bir şekilde dolaşacaktır. Aksine haber siteleri gibi ortaöğretim kpss ne zaman? Yazdığınızda kpss nedir? Kpss kimin içindir? Gibi tonlarca alakasız anahtar kelime ve gereksiz yazıyla doldurmamalısınız. Kullanıcının istediği şeyin yarısını ilk paragrafta verin. Kullanıcı bu durumda yazınızın hem daha büyük bir bölümünü okuyacaktır hem de daha dikkatli ve uzun süre sitenizde kalacaktır. Tüm bu işlemlerden sonra reklam tıklanmalarınız hala düşükse Google Adsense Reklam Yerleşimi Nasıl Yapılır? içeriğimi inceleyebilirsiniz.