Günümüzde tıbbi görüntüleme ve biyopsi yöntemleri, hastalıkların erken teşhisinde büyük bir rol oynamaktadır. Özellikle tiroid ve meme sağlığı söz konusu olduğunda, gelişmiş tanı yöntemleri sayesinde doğru ve hızlı sonuçlar almak mümkün olmaktadır. Tiroid Biyopsisi, Meme Biyopsisi ve Tiroid Ultrasonu gibi yöntemler, doktorların hastalıkları tespit etmesini ve en uygun tedavi planını belirlemesini sağlamaktadır.
Tiroid Biyopsisi
Tiroid bezinde tespit edilen nodüllerin iyi huylu mu yoksa kötü huylu mu olduğunu belirlemek için yapılan Tiroid Biyopsisi işlemi, hastalar için büyük önem taşımaktadır. Bu işlem, genellikle ultrason eşliğinde ince iğne aspirasyon biyopsisi yöntemiyle gerçekleştirilir.
Tiroid nodülleri, toplumda oldukça yaygın görülen bir durumdur ve çoğu zaman iyi huyludur. Ancak bazı nodüller kanser riski taşıyabilir. Tiroid biyopsisi, bu nodüllerin detaylı bir şekilde incelenmesine olanak tanır. İşlem sırasında, ince bir iğne yardımıyla nodülden küçük bir doku örneği alınır ve patoloji laboratuvarında değerlendirilir. Biyopsi işlemi genellikle lokal anestezi altında yapıldığı için hasta ağrı hissetmez ve kısa sürede günlük hayatına dönebilir.
Biyopsi sonucunda nodülün iyi huylu olduğu belirlenirse, genellikle düzenli takip önerilir. Ancak kötü huylu bir durum tespit edilirse, hasta için uygun tedavi seçenekleri değerlendirilir. Prof. Dr. Güner Sönmez, tiroid hastalıkları alanında uzman bir hekim olup, hastalarına en güncel tanı ve tedavi yöntemlerini sunmaktadır.
Meme Biyopsisi
Meme kanseri, kadınlar arasında en yaygın görülen kanser türlerinden biridir. Erken teşhis, hastalığın başarılı bir şekilde tedavi edilmesi açısından büyük önem taşır. Meme Biyopsisi işlemi, memede tespit edilen kitlelerin veya anormal dokuların detaylı incelenmesini sağlar.
Meme biyopsisi farklı yöntemlerle gerçekleştirilebilir. İnce iğne aspirasyon biyopsisi, kalın iğne biyopsisi (tru-cut biyopsi) ve vakum biyopsisi gibi teknikler, hastanın durumuna göre tercih edilir. İşlem sırasında alınan doku örneği, patoloji laboratuvarında detaylı bir şekilde analiz edilir ve kitlenin kanser olup olmadığı belirlenir.
Biyopsi işlemi, ultrason veya mamografi rehberliğinde yapılabilir. Bu sayede lezyonun tam olarak nerede olduğu tespit edilir ve doğru bölgeden örnek alınır. İşlem sırasında hasta hafif bir baskı hissedebilir ancak genellikle ciddi bir ağrı yaşanmaz. Meme biyopsisi sonucuna göre, eğer lezyon iyi huylu ise takip önerilir; ancak kötü huylu bir yapı tespit edilirse, gerekli onkolojik tedaviler planlanır.
Prof. Dr. Güner Sönmez, meme sağlığı konusunda uzman bir radyolog olarak, hastalarına en doğru tanı ve tedavi yöntemlerini sunmaktadır. Meme biyopsisi işlemi, meme kanserinin erken teşhis edilmesini sağlarken, gereksiz cerrahi müdahalelerin de önüne geçmektedir.
Tiroid Ultrasonu
Tiroid hastalıklarının teşhisinde kullanılan en önemli görüntüleme yöntemlerinden biri Tiroid Ultrasonudur. Bu yöntem, tiroid bezinin yapısal özelliklerini, nodüllerin varlığını ve büyüklüğünü değerlendirmek amacıyla kullanılır.
Tiroid ultrasonu, radyasyon içermeyen ve hastaya herhangi bir zarar vermeyen bir yöntemdir. Ultrason cihazı, yüksek frekanslı ses dalgaları göndererek tiroid bezinin detaylı görüntülerini oluşturur. Bu sayede, doktorlar tiroid bezindeki anormal oluşumları kolaylıkla tespit edebilir.
Tiroid nodülleri genellikle iyi huylu olmakla birlikte, bazen kanser riski taşıyabilir. Ultrason, nodüllerin büyüklüğünü, iç yapısını ve kan akışını değerlendirmede oldukça etkili bir yöntemdir. Şüpheli nodüller tespit edildiğinde, tiroid biyopsisi ile daha ileri incelemeler yapılabilir.
Prof. Dr. Güner Sönmez, Türkiye’de ameliyatsız tiroid tedavisi yöntemini uygulayan ilk doktorlardan biridir. Tiroid hastalıklarının teşhis ve tedavisinde en güncel yöntemleri kullanarak hastalarına kapsamlı bir hizmet sunmaktadır.